Lem'alar

Lem'alar, Fihrist, 708. sayfadasınız.

İkincisi:
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَ اْلاِنْسَ اِلاَّ لِيَعْبُدُونِ * مَۤا اُرِيدُ مِنْهُمْ مِنْ رِزْقٍ وَمَۤا اُرِيدُ اَنْ يُطْعِمُونِ * اِنَّ اللهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَتِينُ * 1
âyet-i kerimesinin i'câzından süzülen bir mânâ ile beşerin en büyük ve hemen hemen umumi şeklini alan tahsil-i rızıkta şiddet-i hırs yüzünden şirk-i hafiye düşmekle beraber ibadeti terk ettiklerinden rahmet-i İlahiye ve hikmet-i Sübhaniye ve ilhâm-ı Rahmani ile beşeri tevekkül ve rızaya, teslim ve ricaya sevk eden ve darü's-selama dâvet eden ve çoklar üzerinde hayırhahlığını ve tesirini gösteren bir iksir-i nuranîdir.
Yirmi Üçüncü Nükte: Risale-i Nur'un mühim erkânından bir şakirdinin tarafgirâne ve Risale-i Nur'a rakibâne söylenen sözlere karşı tatlı ve şirin bir mukabele ve hakikatbin bir tahkiki fıkradır.
Yirmi Dördüncü Nükte: Risale-i Nur'un müellifine şümul ve rümuzlu bulunan bir kardeşin rüyasıdır.
Yirmi Beşinci Nükte: Risale-i Nur'dan iman-ı tahkiki dersini alan ve ebede namzed ruhunun neş'e ve sevinmesinden gelen zevk ile ona söylettirilen elmas ve cevahir ile müzeyyen bir kardeşin fıkrasıdır.
Yirmi Altıncı Nükte:
وَاَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ اْلاَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ اَزْوَاجٍ يَخْلُقُكُمْ فِى بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِنْ بَعْدِ خَلْقٍ فِى ظُلُمَاتٍ ثَلٰثٍ * 2
âyet-i kerimesiyle koyun, keçi, manda ve deve gibi hayvanların maddi hilkatlerinden ziyade mânevî her cihetle ni'met olup semadan rahmet hazinesinden inzal edildiğini göstermekle; her cihet-i istifadede, ni'meti ni'met bilip şükür kapısını açan, herkese lüzumlu bir i'câz-ı Kur'ânîdir.
Yirmi Yedinci Nükte: اِنَّ النَّفْسَ لاَمَّارَةٌ بِالسُّۤوءِ 3 âyet-i kerimesinin ve
اَعْدٰى عَدُوِّكَ نَفْسُكَ الَّتِى بَيْنَ جَنْبَيْكَ hadis-i şerifinin meâl-i kudsileri ile insanın en zararlı düşmanı nefsi olduğunu ve düşmanı sevmek ve okşamak ve malına ve bahçesine koymak ne kadar zararlı olduğunu, ve bedahet derecesinde bir divanelik olduğu gibi nefsini sevmek ve mal ve bahçesi olan âmal-i uhreviyede tembellik etmek ve neticesi soğuk hodfuruşluk ve tasannu ve tezellüle kapı açan

İkincisi: وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَ اْلاِنْسَ اِلاَّ لِيَعْبُدُونِ * مَۤا اُرِيدُ مِنْهُمْ مِنْ رِزْقٍ وَمَۤا اُرِيدُ اَنْ يُطْعِمُونِ * اِنَّ اللهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَتِينُ * 1 âyet-i kerimesinin i'câzından süzülen bir mânâ ile beşerin en büyük ve hemen hemen umumi şeklini alan tahsil-i rızıkta şiddet-i hırs yüzünden şirk-i hafiye düşmekle beraber ibadeti terk ettiklerinden rahmet-i İlahiye ve hikmet-i Sübhaniye ve ilhâm-ı Rahmani ile beşeri tevekkül ve rızaya, teslim ve ricaya sevk eden ve darü's-selama dâvet eden ve çoklar üzerinde hayırhahlığını ve tesirini gösteren bir iksir-i nuranîdir. Yirmi Üçüncü Nükte: Risale-i Nur'un mühim erkânından bir şakirdinin tarafgirâne ve Risale-i Nur'a rakibâne söylenen sözlere karşı tatlı ve şirin bir mukabele ve hakikatbin bir tahkiki fıkradır. Yirmi Dördüncü Nükte: Risale-i Nur'un müellifine şümul ve rümuzlu bulunan bir kardeşin rüyasıdır. Yirmi Beşinci Nükte: Risale-i Nur'dan iman-ı tahkiki dersini alan ve ebede namzed ruhunun neş'e ve sevinmesinden gelen zevk ile ona söylettirilen elmas ve cevahir ile müzeyyen bir kardeşin fıkrasıdır. Yirmi Altıncı Nükte: وَاَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ اْلاَنْعَامِ ثَمَانِيَةَ اَزْوَاجٍ يَخْلُقُكُمْ فِى بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ خَلْقًا مِنْ بَعْدِ خَلْقٍ فِى ظُلُمَاتٍ ثَلٰثٍ * 2 âyet-i kerimesiyle koyun, keçi, manda ve deve gibi hayvanların maddi hilkatlerinden ziyade mânevî her cihetle ni'met olup semadan rahmet hazinesinden inzal edildiğini göstermekle; her cihet-i istifadede, ni'meti ni'met bilip şükür kapısını açan, herkese lüzumlu bir i'câz-ı Kur'ânîdir. Yirmi Yedinci Nükte: اِنَّ النَّفْسَ لاَمَّارَةٌ بِالسُّۤوءِ 3 âyet-i kerimesinin ve اَعْدٰى عَدُوِّكَ نَفْسُكَ الَّتِى بَيْنَ جَنْبَيْكَ hadis-i şerifinin meâl-i kudsileri ile insanın en zararlı düşmanı nefsi olduğunu ve düşmanı sevmek ve okşamak ve malına ve bahçesine koymak ne kadar zararlı olduğunu, ve bedahet derecesinde bir divanelik olduğu gibi nefsini sevmek ve mal ve bahçesi olan âmal-i uhreviyede tembellik etmek ve neticesi soğuk hodfuruşluk ve tasannu ve tezellüle kapı açan