rahin-i şuhudiyye ve sübutiyye ile gösterip muannidleri bile iskat ile insaf ve imana getirecek bir mahiyettedir.
İkinci mertebe: Cenâb-ı Hak cella ve âla Hazretlerinin azamet ve kibriyasını اَللهُ اَكْبَرُ lafza-i Celal'inin cami' bulunduğu kudret-i kamilenin tezahüratı el-Hallâk, el-Alîm, el-Sâni, el-Hakîm, el-Rahmân, el-Rahîm gibi Esma-i Celile-i muhitanın tecelliyat-ı şamilesiyle, hayvanat ve nebatat üzerindeki ihsanat-ı mârufe-i Rabbaniye ve Rezzakiyye ve onlardaki hayretbahş hilkat-ı acibe ve san'at-ı garibe ve gözleri kamaştıran ve akılları hayran eden müzeyyenat ve münakkaşat ve daha lâ-yuad ve la-yuhsa sanayi-i Rabbaniyye, delail-i kat'iyye ile serdedilip Cenâb-ı Hallâk-ı Âzam Hazretlerinin vücub-u vücud ve vahdetini ilân ve ispat eder.
Üçüncü mertebe: اَللهُ اَكْبَرُ lafza-i Celal'inin mukteziyyat-ı sairesinden el-Mukaddir, el-Alîm, el-Hakîm, el-Musavvir, el-Kerîm, el-Lâtif, el-Müzeyyin, el-Mün'im, el-Vedûd gibi Esma-i Celile-i muhitasının âlem üzerindeki tecelliyat-ı hayret-efzasını, misilsiz bir izah, nazirsiz bir ispat ile tasvir ve tefhim edip cüz'i bir çiçeği hüsna bir nazara havale eder. Bu mertebenin irae etmekte olduğu Esma-i Celile, ve fevaid-i men'fiyyeyi muntazaman safahatıyla nazargâh-ı ammeye açar. فَاعْتَبِرُوا يَۤا اُولِي اْلاَبْصَارِ 1 der.
Dördüncü mertebe: Cenâb-ı Vâcibü'l-Vücud ve Feyyazü'l-Hayr-u Ve'l-Cûd Hazretlerinin اَللهُ اَكْبَرُ ism-i Celil'inin el-Adl, el-Âdil, el-Hakem, el-Hâkim, el-Hakîm, el-Ezelî esma-i mütecelliyesiyle müştemilatını izhar ve şecere-i kâinatı inâyet ve rahmetiyle kavanin-i âdet ve Sünnet'inin tanzimini, intizamat-ı mer'iyye ve meşhudenin şehadetiyle ve cilve-i esma ve sıfatının iaşe ve terzıkdaki taltifatını, inayat-ı tâmme ve rahmet-i vasianın şehadetiyle aşk-ı sâdık, incizab-ı zâhir, terbiye-i kerim, intizam-ı mükemmel ve münasip vakitlerde, muhtac-ı erzak olanlara envaının tekessürü ile umum hacetlerinin kazası, ve hayt u salat olan ibadetlerindeki münacat ve füyuzatın ve vahdetle kalbin itmi'nanı gibi pek çok lem'alar ile bir Hakim'in vücub-u vücud, Vahidiyet ve kudret-i kamilesine şehadet ve delalet ettiğini ifham ve ispat; ve nakş-ı haceri gibi silinmez bir kanaat ve emniyet bahşeder.
Beşinci mertebe: Cenâb-ı Fatır-ı Akdes Hazretlerinin اَللهُ اَكْبَرُ ism-i Celal'inden el-Hallâk, el-Kadîr, el-Musavvir, el-Basîr Esma-i Hüsnasının tecellisi; hem اَفَلَمْ يَنْظُرُۤوا اِلَى السَّمَۤاءِ فَوْقَهُمْ كَيْفَ بَنَيْنَاهَا 2 âyet-i celilesinin delalet ettiği ecram-ı ulviyye ve kevakib-i dürriyye, Uluhiyyet ve Azametinin yekta bir burhanı; ve
rahin-i şuhudiyye ve sübutiyye ile gösterip muannidleri bile iskat ile insaf ve imana getirecek bir mahiyettedir.
İkinci mertebe: Cenâb-ı Hak cella ve âla Hazretlerinin azamet ve kibriyasını اَللهُ اَكْبَرُ lafza-i Celal'inin cami' bulunduğu kudret-i kamilenin tezahüratı el-Hallâk, el-Alîm, el-Sâni, el-Hakîm, el-Rahmân, el-Rahîm gibi Esma-i Celile-i muhitanın tecelliyat-ı şamilesiyle, hayvanat ve nebatat üzerindeki ihsanat-ı mârufe-i Rabbaniye ve Rezzakiyye ve onlardaki hayretbahş hilkat-ı acibe ve san'at-ı garibe ve gözleri kamaştıran ve akılları hayran eden müzeyyenat ve münakkaşat ve daha lâ-yuad ve la-yuhsa sanayi-i Rabbaniyye, delail-i kat'iyye ile serdedilip Cenâb-ı Hallâk-ı Âzam Hazretlerinin vücub-u vücud ve vahdetini ilân ve ispat eder.
Üçüncü mertebe: اَللهُ اَكْبَرُ lafza-i Celal'inin mukteziyyat-ı sairesinden el-Mukaddir, el-Alîm, el-Hakîm, el-Musavvir, el-Kerîm, el-Lâtif, el-Müzeyyin, el-Mün'im, el-Vedûd gibi Esma-i Celile-i muhitasının âlem üzerindeki tecelliyat-ı hayret-efzasını, misilsiz bir izah, nazirsiz bir ispat ile tasvir ve tefhim edip cüz'i bir çiçeği hüsna bir nazara havale eder. Bu mertebenin irae etmekte olduğu Esma-i Celile, ve fevaid-i men'fiyyeyi muntazaman safahatıyla nazargâh-ı ammeye açar. فَاعْتَبِرُوا يَۤا اُولِي اْلاَبْصَارِ 1 der.
Dördüncü mertebe: Cenâb-ı Vâcibü'l-Vücud ve Feyyazü'l-Hayr-u Ve'l-Cûd Hazretlerinin اَللهُ اَكْبَرُ ism-i Celil'inin el-Adl, el-Âdil, el-Hakem, el-Hâkim, el-Hakîm, el-Ezelî esma-i mütecelliyesiyle müştemilatını izhar ve şecere-i kâinatı inâyet ve rahmetiyle kavanin-i âdet ve Sünnet'inin tanzimini, intizamat-ı mer'iyye ve meşhudenin şehadetiyle ve cilve-i esma ve sıfatının iaşe ve terzıkdaki taltifatını, inayat-ı tâmme ve rahmet-i vasianın şehadetiyle aşk-ı sâdık, incizab-ı zâhir, terbiye-i kerim, intizam-ı mükemmel ve münasip vakitlerde, muhtac-ı erzak olanlara envaının tekessürü ile umum hacetlerinin kazası, ve hayt u salat olan ibadetlerindeki münacat ve füyuzatın ve vahdetle kalbin itmi'nanı gibi pek çok lem'alar ile bir Hakim'in vücub-u vücud, Vahidiyet ve kudret-i kamilesine şehadet ve delalet ettiğini ifham ve ispat; ve nakş-ı haceri gibi silinmez bir kanaat ve emniyet bahşeder.
Beşinci mertebe: Cenâb-ı Fatır-ı Akdes Hazretlerinin اَللهُ اَكْبَرُ ism-i Celal'inden el-Hallâk, el-Kadîr, el-Musavvir, el-Basîr Esma-i Hüsnasının tecellisi; hem اَفَلَمْ يَنْظُرُۤوا اِلَى السَّمَۤاءِ فَوْقَهُمْ كَيْفَ بَنَيْنَاهَا 2 âyet-i celilesinin delalet ettiği ecram-ı ulviyye ve kevakib-i dürriyye, Uluhiyyet ve Azametinin yekta bir burhanı; ve