Şualar

Şualar, Afyon Ağır Ceza Mahkemesine, 676. sayfadasınız.

etmektedir. Bunun için, sizlerin Bediüzzaman ve Risale-i Nur şakirtlerine vereceğiniz beraat kararını bütün bir millet bekleşiyor. Eğer Said Nursî, talebelerine musibet zamanında sabır ve tahammül ve itidal telkin etmemiş olsaydı; gönüllü alay kumandanı olarak harbe iştirak ettiği zaman topladığı talebeleri gibi hürmetkâr olan binler Risale-i Nur şakirtleri, Afyon tepelerine kuracakları çadırlar içerisinde, Afyon Ağırceza Mahkemesinin beraat kararını bekleyeceklerdi.
Said Nursî ve Risale-i Nur şakirtlerinin çalışmalarını, kanun çerçevesine alınıp gizli cemiyet olduğu ispat edilemiyor. Neden ispat edilemiyor? Acaba vukuflu bir adliyeci olmakla baş müddeiumumîliğe kadar yükselen bir şahıs, bu ispatı kanunla yapmaktan âciz midir? Hayır, kat'iyen âciz değildir. Ortada gizli bir cemiyet diyecek bir teşkilât yoktur. Ve onun için cemiyetçilik ispat edilemiyor.
Savcının evvelen, "Nur talebeleri bir cemiyet değildir" diye kanun dairesindeki tam görüş ve isabetle verdiği hükmü, biraz sonra her nedense "cemiyettir" diye iddia etmesi bir tenakuzdur, elbette hükümsüzdür. Heyet-i hâkimenin gayet açık olan bu hakikati idrak ederek "Gizli cemiyet yoktur" diye karar vereceğinden emin bulunmaktayız.
Sayın hâkimler,
Teessür ve ıztırap karşısında kalbden bir parça kopsaydı, "Bir genç dinsiz olmuş" haberi karşısında o kalbin atom zerrâtı adedince param parça olması lâzım gelir.
İşte sizin vereceğiniz beraat kararı, İslâm gençliğinin, İslâm dünyasının bu dehşetli âfetten tesirli bir şekilde kurtulmasına sebep olacaktır. Ve beni Bediüzzaman ve onun eserlerine kopmaz bir bağla bağlayan sâikten biri de budur.
Risale-i Nur'un serbestiyetine vereceğiniz beraat kararı, bütün Türk gençliğini ve bütün Müslümanları dinsizlik fecaatinden kurtaracaktır. Zira yüksek hakikatler hazinesi olan Risale-i Nur, hiç şeksiz ve şüphesiz, elbette bir gün olup bütün dünya âleminde tanınacaktır.
Bu itibarla sizler insanlığın takdirine mazhar olacaksınız. Sizin vereceğiniz beraat kararı, hal ve istikbalde nesilleri minnettar ve müteşekkir edecek ve Risale-i Nur okunup azîm faidelere nail olundukça takdirle yad edileceksiniz.

etmektedir. Bunun için, sizlerin Bediüzzaman ve Risale-i Nur şakirtlerine vereceğiniz beraat kararını bütün bir millet bekleşiyor. Eğer Said Nursî, talebelerine musibet zamanında sabır ve tahammül ve itidal telkin etmemiş olsaydı; gönüllü alay kumandanı olarak harbe iştirak ettiği zaman topladığı talebeleri gibi hürmetkâr olan binler Risale-i Nur şakirtleri, Afyon tepelerine kuracakları çadırlar içerisinde, Afyon Ağırceza Mahkemesinin beraat kararını bekleyeceklerdi. Said Nursî ve Risale-i Nur şakirtlerinin çalışmalarını, kanun çerçevesine alınıp gizli cemiyet olduğu ispat edilemiyor. Neden ispat edilemiyor? Acaba vukuflu bir adliyeci olmakla baş müddeiumumîliğe kadar yükselen bir şahıs, bu ispatı kanunla yapmaktan âciz midir? Hayır, kat'iyen âciz değildir. Ortada gizli bir cemiyet diyecek bir teşkilât yoktur. Ve onun için cemiyetçilik ispat edilemiyor. Savcının evvelen, "Nur talebeleri bir cemiyet değildir" diye kanun dairesindeki tam görüş ve isabetle verdiği hükmü, biraz sonra her nedense "cemiyettir" diye iddia etmesi bir tenakuzdur, elbette hükümsüzdür. Heyet-i hâkimenin gayet açık olan bu hakikati idrak ederek "Gizli cemiyet yoktur" diye karar vereceğinden emin bulunmaktayız. Sayın hâkimler, Teessür ve ıztırap karşısında kalbden bir parça kopsaydı, "Bir genç dinsiz olmuş" haberi karşısında o kalbin atom zerrâtı adedince param parça olması lâzım gelir. İşte sizin vereceğiniz beraat kararı, İslâm gençliğinin, İslâm dünyasının bu dehşetli âfetten tesirli bir şekilde kurtulmasına sebep olacaktır. Ve beni Bediüzzaman ve onun eserlerine kopmaz bir bağla bağlayan sâikten biri de budur. Risale-i Nur'un serbestiyetine vereceğiniz beraat kararı, bütün Türk gençliğini ve bütün Müslümanları dinsizlik fecaatinden kurtaracaktır. Zira yüksek hakikatler hazinesi olan Risale-i Nur, hiç şeksiz ve şüphesiz, elbette bir gün olup bütün dünya âleminde tanınacaktır. Bu itibarla sizler insanlığın takdirine mazhar olacaksınız. Sizin vereceğiniz beraat kararı, hal ve istikbalde nesilleri minnettar ve müteşekkir edecek ve Risale-i Nur okunup azîm faidelere nail olundukça takdirle yad edileceksiniz.