Şualar

Şualar, Fihrist, 958. sayfadasınız.

çıkarıp içiren Âsâ-yı Mûsa namını alan ve Âyetü'l-Kübra risalesi olan Yedinci Şuâ'ya işaretini ispat edip gösterir.
Hem üçüncü mertebe-i tâdâdında kıyamet ve leyle-i Beraete bakan وَبِسُورَةِ الدُّخَانِ فِيهَا سِرًّا قَدْ اُحْكِمَتْ 1 deyip mânâ-yı işarisiyle bu zamanın dumanlı karanlıklarını izâle eden ve leyle-i Beraet'in bir kandili hükmünde olan Onuncu Söze işaretini gösterir.
Hem on dokuzuncu sûre olan Suretü'n-Nur'a bakıp
بِسِرِّ حَوَامِيمِ الْكِتَابِ جَمِيعِهَا * عَلَيْكَ بِفَضْلِ النُّورِ يَا نُورُ اُقْسِمَتْ * 2
fıkrasıyla Risalet-i Muhammediyeye (a.s.m.) dair olan On Dokuzuncu Söze ve Mucizat-ı Ahmediyeyi (a.s.m.) yakinen, belki bilmüşâhede sikke-i i'câziyle gösteren On Dokuzuncu Mektub'a; Sûre-i Nur'daki âyet-i nurun Zât-ı Muhammediye ile (a.s.m.) hususiyeti münasebetiyle o mertebelerde o risalelere baktığını gösterir.
Üçüncü Remiz:
تُقَادُ سِرَاجُ النُّورِ سِرًّا بَيَانَةً * تُقَادُ سِرَاجُ السُّرْجِ سِرًّا تَنَوَّرَتْ * 3
بِنُورِ جَلاَلٍ بَازِخٍ وَشَرَنْطَخٍ * بِقُدُّوسِ بَرْكُوتٍ بِهِ النَّارُ اُخْمِدَتْ *
4
fıkralarıyla Risale-i Nur'un üç mühim sırrını beyan ile Risale-i Nur'un başında mührünü gösterir.
Dördüncü Remiz: Yirmi beşinci mertebede بِتَمْلِيخِ اٰيَاتٍ شَمُوخٍ تَشَمَّخَتْ deyip, âyât-ı Kur'âniyenin i'câzlarını beyan ve Kur'ân'ın kırk vecihle mu'cize olduğunu ispat eden Yirmi Beşinci Söz'e işaretini, hem yirmi altı ve yirmi yedide اَبَاذِيخَ بَيْذُوخٍ وَذَيْمُوخٍ بَعْدَهَا deyip, Yirmi Yedinci Söz'ü ve Sahabeler hakkındaki mühim zeylini irade ettiğini ve işaretini gösterir.
Beşinci Remiz:
بَدَئْتُ بِبِسْمِ اللهِ رُوحِى بِهِ اهْتَدَتْ اِلٰى كَشْفِ اَسْرَارٍ بِبَاطِنِهِ اِنْطَوَتْ
der. Sözler'in fatihası olan Birinci Söz nâmında Bismillah Risalesine, hem

çıkarıp içiren Âsâ-yı Mûsa namını alan ve Âyetü'l-Kübra risalesi olan Yedinci Şuâ'ya işaretini ispat edip gösterir. Hem üçüncü mertebe-i tâdâdında kıyamet ve leyle-i Beraete bakan وَبِسُورَةِ الدُّخَانِ فِيهَا سِرًّا قَدْ اُحْكِمَتْ 1 deyip mânâ-yı işarisiyle bu zamanın dumanlı karanlıklarını izâle eden ve leyle-i Beraet'in bir kandili hükmünde olan Onuncu Söze işaretini gösterir. Hem on dokuzuncu sûre olan Suretü'n-Nur'a bakıp بِسِرِّ حَوَامِيمِ الْكِتَابِ جَمِيعِهَا * عَلَيْكَ بِفَضْلِ النُّورِ يَا نُورُ اُقْسِمَتْ * 2 fıkrasıyla Risalet-i Muhammediyeye (a.s.m.) dair olan On Dokuzuncu Söze ve Mucizat-ı Ahmediyeyi (a.s.m.) yakinen, belki bilmüşâhede sikke-i i'câziyle gösteren On Dokuzuncu Mektub'a; Sûre-i Nur'daki âyet-i nurun Zât-ı Muhammediye ile (a.s.m.) hususiyeti münasebetiyle o mertebelerde o risalelere baktığını gösterir. Üçüncü Remiz: تُقَادُ سِرَاجُ النُّورِ سِرًّا بَيَانَةً * تُقَادُ سِرَاجُ السُّرْجِ سِرًّا تَنَوَّرَتْ * 3 بِنُورِ جَلاَلٍ بَازِخٍ وَشَرَنْطَخٍ * بِقُدُّوسِ بَرْكُوتٍ بِهِ النَّارُ اُخْمِدَتْ * 4 fıkralarıyla Risale-i Nur'un üç mühim sırrını beyan ile Risale-i Nur'un başında mührünü gösterir. Dördüncü Remiz: Yirmi beşinci mertebede بِتَمْلِيخِ اٰيَاتٍ شَمُوخٍ تَشَمَّخَتْ deyip, âyât-ı Kur'âniyenin i'câzlarını beyan ve Kur'ân'ın kırk vecihle mu'cize olduğunu ispat eden Yirmi Beşinci Söz'e işaretini, hem yirmi altı ve yirmi yedide اَبَاذِيخَ بَيْذُوخٍ وَذَيْمُوخٍ بَعْدَهَا deyip, Yirmi Yedinci Söz'ü ve Sahabeler hakkındaki mühim zeylini irade ettiğini ve işaretini gösterir. Beşinci Remiz: بَدَئْتُ بِبِسْمِ اللهِ رُوحِى بِهِ اهْتَدَتْ اِلٰى كَشْفِ اَسْرَارٍ بِبَاطِنِهِ اِنْطَوَتْ der. Sözler'in fatihası olan Birinci Söz nâmında Bismillah Risalesine, hem